728x90 AdSpace

Esrarengiz Tarih
Duyurular .....Sitemize Hoş Geldiniz.....
13 Kasım 2014 Perşembe

Onların Tümünü Hayırla Anmak Zorundayız

14:14
 Onların Tümünü Hayırla Anmak Zorundayız
Hz. Hüseyin (R.A.)’in oğlu Ali Zeynel-abidin’in (Rh.A.) yanında Irak’lı bir grup, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman (R.A.) hakkında ileri geri konuşmaya başladılar. Sözlerini bitirince Hz. Zeynelabidin (Rh.A.) onlara dönerek “Bana söyler misiniz, sizler kimsiniz? Siz, Allahu Tealâ’nın, ayetinde belirttiği gibi (Haşr/8) Muhacir ismini verdiği, İslama ilk adımı atan, müslüman oldukları için vatanlarından çıkarılan, bu uğurda mallarından vaz geçen, gece gündüz Allah’ın rıza ve ihsanını arayan, Allah’a ve Rasulü’ne yardım eden, her şeyleri ile sadık olan kimseler misiniz?” diye sordu. Onlar “Hayır biz o gruptan değiliz.” dediler. Hz. Zeynelabidin (Rh.A.) “Yoksa siz, ayette (Haşr/9) bahsedildiği şekilde imanı içlerine iyice sindiren, Medine’yi iman yurdu haline getiren, kendilerine hicret eden müminleri seven, onlara verdikleri mal ve hizmetlerinde hiç gözü olmayan, kendileri ihtiyaç içinde iken kardeşlerini nefislerine tercih eden ve önce onlara veren, nefislerinin cimriliğinden kurtulup felaha eren Ensar topluluğundan mısınız?” diye sordu. Onlar, “Hayır. Biz bahsettiğin Ensar da değiliz.” dediler. O zaman Hz. Zeynelabidin (Rh.A.) “Bu iki gruptan olmadığınızı kendiniz söylediniz. Ashaba dil uzatan şu tavrınıza bakıyor ve şahitlik ediyorum ki siz Allahu Tealâ’nın haklarında “Muhacir ve Ensar’dan sonra gelen müminler şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bizi ve imanda bizden önce geçen kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin ve düşmanlık bırakma. Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen çok şefkatli ve çok merhametlisin.” (Haşr/10) buyurduğu kimselerden değilsiniz. Çıkın dışarı, Allah size layık olduğunuzu versin.” dedi. (Ebu Nuaym)
Hz. Zeynelabidin (Rh.A.)’in ashaba dil uzatanlara cevaben okuduğu yukarıdaki ayet-i kerime ile Yüce Rabbimiz, sonraki müslümanların Ashab-ı Kiram’a karşı edebini belirlemiş oluyor.
Rasulullah (A.S.) Efendimiz defalarca “Sakın ashabıma dil uzatmayın, aman onlar hakkında kötü konuşmayın! Ashabım zikredilince ya hayır konuşun veya susun. Onlara kızıp beni üzmeyin.” şeklinde uyarılarda bulunmuştur. (Bkz. Buhari, Müslim, Heysemî)
Ehl-i Sünnet alimlerinin tercih ettiği görüş şudur: Hz. Peygamberi sevmenin ve yüceltmenin bir gereği de, onun Ashabını sevmek ve onlara dil uzatmamaktır. Onların arasında meydana gelen ihtilaf ve çekişmelerin hakemliğini Allahu Tealâ’ya bırakmaktır. Kendilerini hayırla anmalı, güzel hallerini örnek almalı, onlardaki ilahi aşk ve edebe talib olmalıdır. Bid’at ehlinin ve din düşmanlarının Ashab hakkındaki yaygara ve yanlış fikirlerine rağbet etmemelidir.
Ashabın masum olduğunu, hiç bir kusur ve günah işlemediğini düşünmeyiz. Fakat “ne kusur işlediler acaba?” diye kusur arayıcılık da yapmayız. Her şeyi, işlerdeki sırları bilen Allahu Tealâ’ya havale ederiz.

0 yorum:

Yorum Gönder

Sponsor

Esrarengiz Tarih
 
Footer'ı Göster