Bir kitap
“Hiç insan Mevlana’yı okuduktan sonra Müslüman olmaz olur mu?” diyor Prof. Dr. Eva (yeni adıyla Havva) de Vitray-Meyerovitch.
İsterseniz bu Fransız hanımefendiyi biraz tanıyalım: Aristokrat ve katolik bir aile içinde yetişti. Seçkin tabakaya mensup çocukların okuduğu okullarda eğitim gördü. Profesör oldu. Birçok ülkenin pek çok üniversitesinde dersler, konferanslar verdi. Fransa’nın dünya çapında en saygın bilim ve araştırma kurumu, Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi’nde (CRNS), yönetici ve uzman olarak çalıştı. Yüzyılımızın en ünlü bilim ve fikir adamlarıyla beraber oldu, onları yakından tanıdı ve ortak çalışmalar yaptı.
Düşünen, sorgulayan, arayan ruhu önce İkbal, sonra da Mevlânâ’yla tanıştırdı onu. Mevlânâ hayranlığı kısa sürede aşka dönüştü. Öyle bir aşk ki, ilerlemiş yaşına rağmen, Mevlânâ’yı Fransızca’ya tercüme edebilmek için üşenmeden üç yıl Farsça öğrendi. Müslüman oldu. Fas’ta bir şeyhe intisab eti. 1990′da piyasaya çıkan Mesnevî tercümesi Fransa’da büyük yankı uyandırdı. Bir çok Fransız, Havva hanımın tercümeleri ve konferansları sayesinde Müslüman oldu.
Kitap Hristiyan mistisizmine gönül vermiş iki Fransız yazarla Eva de Vitray’in, Müslüman olma serüveni üzerine yaptıkları tasavvuf eksenli söyleşiden oluşuyor. Hristiyanlık ve Hristiyan mistisizmiyle, İslam ve tasavvuf karşılaştırması, Mevlana hakkında ilginç bilgiler ve yorumlar, batılı insanın İslam’a bakışı kitapta bulabileceğiniz konulardan bir kaçı. “İslam’ın Güleryüzü” bir solukta okunan, kendini okutan kitaplardan.
0 yorum:
Yorum Gönder